Ekselanslarının Vedası
Haber
15 Eylül 2022 Perşembe öğleni, tenis dünyası daha doğrusu spor dünyası sosyal medya aracılığıyla paylaşılan önemli bir gönderiyle karşılaştı.Bu gönderi, 41 yaşındaki Roger Federer’in kendi hesaplarından paylaştığı, profesyonel tenise veda mektubuydu.Birkaç yıldan beri beklenen bir haber olmasına rağmen spor dünyasının büyük bir şok yaşamasının önüne geçemedi bu durum.Hayranları neden son bir Wimbledon daha olmasın diye hayal kurarlarken, efsane , en büyük teşekkürü hayranlarına ederek noktayı koyduğunu açıklamıştı.Öyle bir kariyer ki içinde sayısız rekorlar, 20 Grand Slam şampiyonluğu ve belki de en önemlisi gözlerimizin pasını sildiği binlerce an var. Biz de bu yazımızda Roger’ın tarihin gördüğü en büyük sporculardan birini olmasını sağlayan etmenlerden bahsetmeye çalışacağız.
İşte mektup
To my tennis family and beyond,
Of all the gifts that tennis has given me over the years, the greatest, without a doubt, has been the people I’ve met along the way: my friends, my competitors, and most of all the fans who give the sport its life. Today, I want to share some news with all of you.
As many of you know, the past three years have presented me with challenges in the form of injuries and surgeries. I’ve worked hard to return to full competitive form. But I also know my body’s capacities and limits, and its message to me lately has been clear. I am 41 years old. I’ve played more than 1,500 matches over 24 years. Tennis has treated me more generously than I ever would have dreamt, and now I must recognize when it is time to end my competitive career.
The Laver Cup next week in London will be my final ATP event. I will play more tennis in the future, of course, but just not in Grand Slams or on the tour.
This is a bittersweet decision, because I will miss everything the tour has given me. But at the same time, there is so much to celebrate. I consider myself one of the most fortunate people on Earth. I was given a special talent to play tennis, and I did it at a level that I never imaged, for much longer than I ever thought possible.
I would like to especially thank my amazing wife Mirka, who has lived through every minute with me. She has warmed me up before finals, watched countless matches even while over 8 months pregnant, and has endured my goofy side on the road with my team for over 20 years. I also want to thank my four wonderful children for supporting me, always eager to explore new places and creating wonderful memories along the way. Seeing my family cheering me on from the stands is. feeling I will cherish forever.
I would also like to thank and recognize my loving parents and my dear sister, without whom nothing would be possible. A big thank you to all my former coaches who always guided me in the right direction…you have been wonderful! And to Swiss Tennis, who believed in me as a young player and gave me an ideal start.
I really want to thank and acknowledge my amazing team. Ivan, Dani, Roland, and particularly Neve and Pierre, who have given me the best advice and have always been there for me. Also Tony, for creatively managing my business for over 17 years. You are all incredible and I’ve loved every minute with you.
I want to thank my loyal sponsors, who are really like partners to me; and the hard-working teams and tournaments on the ATP tour, who consistently welcomed all of us with kindness and hospitality.
I would also like to thank my competitors on the court. I was lucky enough to play so many epic matches that I will never forget. We battled fairly, with passion and intensity, and I always tried my best to respect the history of the game. I feel extremely grateful. We pushed each other, and together we took tennis to new levels.
Above all, I must offer a special thank you to my unbelievable fans. You will never know how much strength and belief you have given me. The inspiring feeling of walking into full stadiums and arenas has been one of the huge thrills in my life. Without you, those successes would have felt lonely, rather than filled with joy and energy.
The last 24 years on tour have been an incredible adventure. While it sometimes feels like it went by in 24 hours, it has also been so deep and magical that it seems as if I’ve already lived a full lifetime. I have had the immense fortune to play in front of you in over 40 different countries. I have laughed and cried, felt joy and pain, and most of al lI have felt incredibly alive. Through my travels, I’ve met many wonderful people who will remain friends for life, who consistently took time out of their busy schedules to come and watch me play and cheer me on around the globe. Thank you.
When my love of tennis started, I was a ball kind in my hometown of Basel. I used to watch the players with a sense of wonder. They were like giants to me and I began to dream. My dreams led me to work harder and I started to believe in myself. Some success brought me confidence and I was on my way to the most amazing journey that has led to this day.
So, I want to thank you all from the bottom of my heart, to everyone around the world who has helped make the dreams of a young Swiss ball kid come true.
Finally, to the game of tennis: I love you and will never leave you.
Love, Roger
Neden Efsane?
Herkesin ağzında Federer bir efsane, azımsanamayacak kadar insanın da dilinde gelmiş geçmiş en iyi sözlerini duyuyoruz.Peki bizim bu sözleri söylememizi, duymamızı sağlayan etmenler ne?
Tabi ki ilk olarak aklımıza Fedex’in kırdığı rekorlar, kazandığı kupalar inanılmaz sportif başarısı gelecektir. Bu kesinlikle onun efsane olmasını sağlayan ana etmenlerden biri. Peki bu başarıları getiren sportif özellikleri neydi? Birincisi, fizik olarak tenis oynamaya çok uygun bir insandı, boyu ve kilosu idealdi. Günümüzde 5-10 santimetre daha uzun olmanın daha avantajlı olduğunu görüyoruz ama Roger’ın çağındaki fiziksel özellikleri üst seviyeye oynamaya yeterliydi. Yeteri kadar hızlı ve çevikti. Tenis sporuna özel olarak ise ona bahşedilen inanılmaz bir forehandi vardı. Neredeyse bütün tenis otoriteleri, bunlara Roger’ın rekabet ettiği çoğu oyuncu da dahil olmak üzere onun forehandini gelmiş geçmiş en iyisi olarak nitelendirir. Servis konusuna gelicek olursak ekselanslarının servislerinin en büyük özelliği çok çeşittli ve rakibi tarafından okunamayan servisler olamsıydı. Hız olarak da gayet ortalama üstü seviyelere sahip olan bu servis Roger'a çok puanlar kazandırdı. Roger’ın bir diğer alameti farikası ise servis voleleriydi. Tabi ki özellikle çim kortta olmak üzere servis voleyi sıklıkla kullanır, hızlı puanlar kazanarak rakibini ekarte ederdi.Tabi ki o zaman bunu herkes yapabilir diye düşünebilirsiniz ama servis vole, iyi bir planlama ve en önemlisi mükemmel bir vole becerisi gerektirir ki Roger’da bunların ikisi de mevcuttu. Bir başka yönü ise kendi isminin ilham kaynağı olduğu ‘Sabr’ yani sneak attack by Roger. Rakiplerinin servislerinde, özellikle de ikinci servislerinde topu bir hayli önde bekleyen Roger, rakibi servisi kullandığı esnada kortun iyice içine girecek bir adımlama yaparak gelen servisi çok önde karşılar ve böylece rakibinin reaksiyon süresini minumuma indirip puanlar kazanırdı. Son olarak Federer’in backhandinden bahsedecek olursak, evet Roger tarihin en iyi forehandlerinden birine sahip olduğu gibi tarihin en iyi backhandlerinden birine sahip değildi.Fakat, bu onun backhandi çok kötüydü anlamına gelmiyor. Bu biraz da aslında onun forehandine yetişemeyen backhandinin yetim evlat muamelesi görmesi gibi.Tabi ki forehandi kadar iyi olmayan backhandine, rakipleri bilerek yüklendiler, bunu bir oyun planı olarak belirlediler, bu da biraz backhandinin zayıf görünmesine yol açtı ama şöyle bir durup düşünecek olursak evet rakipler oyun planı olarak Roger’ın backhandiini zorlamayı denediler ama kaç tanesi kaç maçta müsabakayı kazanabildi? Bunu yüksek sayıda tekrarlayabilen kişileri siz de zaten biliyorsunuz ve zaten bu kişiler Roger’la beraber tarihin en iyileri arasında gösterilen kişiler. Backhand konusunu evet bellki de Roger’ın en ‘zayıf’ yanıydı diyerek kapatabiliriz ama yazının ilerleyen bölümlerinde bu vuruşun Roger’ın efsane olmasına katkı sağlayan önemli etmenlerden birinin bir parçası olduğunu göreceğiz. Özetlemek gerekirse 20 kez Grand Slam şampiyonu bu tenisçi komple bir tenisçiydi.Tenisin gerektirdiği her özellik en azından ortalamanın üstünde kendisinde mevcuttu. Bu özelliklerin çoğunun da en üst seviyede bulunması sayesinde , buna saf yetenek diyebiliriz, tarihin en iyi tenisçilerinden biri oldu.
Son olarak Roger’ın karakterinin efsane olmasına son tuğlayı nasıl koyduğuna bakıp yazımızı sonlandırtabiliriz. Bir önceki paragrafta karizma demiştik. Tenis tarihi karizmatik, çok sempatik birçok oyuncuya ev sahipliği yaptı ama bu oyuncuların çoğu efsane olarak kaldı. Roger’ın ise karizmasını karakteriyle taçlandırması onu efsanelerin efsanesi konumuna ulaştırdı. Birincisi, Roger mütevazı bir insan. Tabi ki egosu yüksek biri, egonuz yüksek olmadan böyle bir kariyere sahip olmanız imkansız ama bunun yanında mütevazılığını elden bırakmayan bir kişilik Roger. Bunu en iyi anlayabileceğiniz noktalar en büyük rakipleri hakkında verdiği demeçler ve onlara kaybettiği çok can yakıcı maçlardan sonra bile gösterdiği saygılı, rakibini takdir eden duruşu. Roger’ın sağlam karakterinin inşaa eden bir diğer özelliği ise agresyonu minumuda tutması, neşesi ve mizah anlayışı. Youtube’da Roger angry moments yazarsanız tabi ki sonuç alırsınız ama Roger emotional moments veya Roger funny moments yazarsanız alacağınız karşılığın yanında bu birkaç byte’a eşdeğerdir ancak. İşte bu sakinliğini neredeyse her zaman koruma, neşe ve kortta yaptığı ufak nükteli hareketleri onun karakterinin parçalarından biri. Bir diğer nokta ise, dünyanın en iyi tenis oyuncularından biri olana kadar taşıdığı karakteri bu unvana kavuştuktan sonra da bir an olsa bırakmamış olması. 2001’de idolü Pete Sampras’ı Wimbledon’da yenen, 2003’te ilk Grand Slam’ini kazanan, 2018 Avustralya açıkta bu sayıyı 20’ye çıkaran Federerler arasında sadece fiziksel farklar var. O hep aynı kaldı, şanı, şöhreti, parayı, bir drive vole gibi yumuşatıp topu filenin karşı tarafına gönderdi, bu yükün altında hiç ezilmedi, bozulmadı.Bunun yanında yardımsever bir insan olmaktan da hiç vazgeçmedi.Kendi adını taşıyan Federer foundation adlı vakıfla birlikte yıllardır ihtiyacı olanlara büyük maddi, manevi yardımlar yaptı, yapıyor.
Yazımızın son satırlarına geldik. Evet, Roger Federer 41 yaşında, 23 Eylül 2022 Cuma gecesi profesyonel tenis kariyerini noktalayacak.Hem de öyle bir maçla ki.. Nadir rastlanan bir şekilde, Nadal’la filenin aynı tarafında bir çiftler maçında. Nadal da en büyük rakibini çok saygı duyduğu dostunu en güzel şekilde uğurlayacaktır, kim bilir belki kafasında dostuna benzer kararlar alma düşüncesiyle. Biz de seyrettirdiği inanılmaz anlar, yaşattığı heyecanlar, bir spor müsabakasından sanat eseri tadı almamızı sağlattığı dakikalar adına, kısacacı her şey için teşekkür ediyoruz doğuştan sporcu doğup sonra gelmiş geçmiş en büyük sporcu olan bu insana.
Yorumlar
Yorum Gönder